SEO

Yaygın SEO Mitleri Çürütüldü

Efsanelerin çoğu zararsızdır. Ancak çoğu SEO efsanesi için aynı şey söylenemez. Dolayısıyla bu yaygın mitleri yıkmamız ve sizi ibreyi harekete geçirecek taktik ve stratejilere odaklamamız gerekiyor.

Çürütmemiz gereken ilk efsane, SEO'nun öldüğüdür.

Gazeteciler birçok şeyin öldüğünü söylemekten hoşlanırlar. Bu tür başlıklar genellikle tıklama tuzağından başka bir şey olmayan fikir yazılarına yol açar.

SEO canlı ve iyi durumda. Bunu nasıl biliyoruz?

Videoda öğreneceksiniz.

İkinci efsane ise Google'ın yalnızca "yeni" içeriği sıraladığıdır.

Google yeni içeriği sıralıyor mu? Elbette. Ancak Google, yıllardır güncellenmeyen içerikleri de sıralıyor.

Mesele şu ki: tazelik sorguya bağlı bir sıralama faktörüdür. Bu, yeni içeriğin bazı arama sorguları için önemli olduğu, ancak diğerleri için o kadar da önemli olmadığı anlamına gelir.

Bir sorgunun videodaki güncelliğe bağlı olup olmadığını nasıl anlayacağınızı öğrenin.

Üçüncü efsane ise yinelenen içeriğin cezalandırılmanıza yol açacağıdır.

Yinelenen içerik, web'de birden fazla yerde görünen tam veya neredeyse yinelenen içeriktir. Ancak yinelenen içerik cezası diye bir şey yoktur.

Mesele şu ki: Google ve temsilcileri birçok kez Google'ın kopya içerik cezasına sahip olmadığını söyledi. 

Ancak bu, yinelenen içeriğin siteniz için iyi olduğu anlamına gelmez.

Neden? Videoda öğrenin (artı bu sorunun nasıl bulunup çözüleceğini de öğrenin.)

Dördüncü efsane, SEO'nun "ayarla ve unut" işi olduğudur.

SEO, zamanla kaybolmayan ücretsiz, pasif ve tutarlı trafiğe yol açsa da, bu, sayfalarınızı kolayca sıralayıp bir gün sonra bitirebileceğiniz anlamına gelmez.

SEO spor salonuna gitmek gibidir. Arada bir antrenmanı kaçırmak sorun değil, ancak bu sonuçları elde etmek ve sürdürmek için tutarlı bir şekilde devam etmelisiniz.

Sıralamada yükseldikten sonra tüm çabaları göz ardı etmeyi seçerseniz, rakipleriniz onları oluştururken muhtemelen geri bağlantıları kaybedersiniz. İçeriğiniz, tazelik faktörüne dayanan sorgular için bayatlayacaktır.

Beşinci efsane, sosyal paylaşımların Google'da daha üst sıralarda yer almanıza yardımcı olduğudur.

İçeriğiniz Facebook, Twitter ve Pinterest gibi sitelerde ne kadar çok paylaşılırsa bu sayfaların sıralamasının da o kadar yüksek olacağına inanmak mantıklıdır. Ancak Google'dan John Mueller, sosyal sinyallerin sıralamaları doğrudan etkilemediğini söyledi.

Videoda bu efsanenin neden devam ettiğini öğrenin.

Altıncı efsane, Tıklama Başına Ödeme Reklamcılığının aramada daha üst sıralarda yer almanıza yardımcı olmayacağıdır.

Reklamlar için ödeme yapmak sıralamaları doğrudan etkilemez. Google, sırf onlara ödeme yaptığınız için sizi organik aramada daha üst sıralara çıkarmaz.

Ancak PPC, tıpkı sosyal paylaşımlar gibi, artan görünürlük nedeniyle sayfalarınızın dolaylı olarak daha fazla geri bağlantı almasına yardımcı olabilir.

Nasıl? Öğrenmek için videoyu izleyin.

Ve çürüttüğümüz son efsane, SEO'nun her zaman 1. sırada yer almakla ilgili olduğudur.

Hepimiz Google'da üst sıralarda yer almak istiyoruz. Ancak tek bir anahtar kelime için konumunuzu yükseltmenin gereken zaman ve çabaya değmeyebileceği bir nokta vardır.

Neden? Videoda öğreneceksiniz.

Ortada olan tek SEO efsaneleri bunlar değil. Ele alınacak daha çok şey var. Ancak bu efsanelere neden inanılmaması gerektiğini anladığınızda SEO stratejilerinizde daha iyi durumda olacaksınız.

[optin-monster slug=”em8z7q6hga9elmy1dbgb”]

BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN...